Uluslararası Uzay İstasyonu İç Mekanında Yaşam astronotlar ve yeryüzündeki bilim insanları sayesinde 20. yılını dolduruyor. 31 Ekim 2000 tarihinde Nasa Astronotu William Shepherd Uluslararası Uzay İstasyonuna doğru ilk yolculuğa çıktı. Bu tarihten itibaren biz insanların istasyondaki varlığının 20 yılı tamamlandı.
Bir futbol sahası büyüklüğünde olan uluslararası uzay istasyonu 110 metre uzunluğunda kafes sistemi ile inşa edilmiş bir omurgadan oluşuyor. İstasyon kendi işlevini yerine getiren alanları barındırmak ile birlikte mürettebat için oluşturulmuş kabinleri de bünyesinde barındırıyor.


Nasa ve 15 ülkenin ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında istasyonun yörüngeye fırlatılması 13 yıllık süre zarfı içerisinde tamamlanıyor.






Modüller içerisinde daire biçiminde pencere ve kapılar sayesinde astronotların gözlem yapabilmesine olanak sağlanıyor.
Uluslararası Uzay İstasyonu İç Mekanında Yaşam Nasıl Devam Ediyor?


Astronotlar için oluşturulmuş modüllerin içerisinde kullanıcı psikoloji ve davranışları merkeze alınıyor. Modül içerisinde astronotlar verilen görevler ile ilgili işlevleri yerine getirirken yeryüzündeki alışkanlıklarını da bir yandan sürdürmeye devam edebiliyor. Bu alışkanlıkların dünya ile paylaşılabilmesi adına yapılan aktiviteler kameralar aracılığı ile kayıt altına alınıyor.




Astronotların bireysel zaman geçirdiği modüller bir yana ortaklaşa zaman geçirdiği farklı bir modül daha bulunuyor. Bu sayede iletişim ve paylaşma kültürünün sürdürülebilir olmasına özen gösteriliyor. Yer çekimsiz ve ağırlıkla mühendislik tasarımı olan modüllerde bilinenin aksine kesin tanımlı döşeme-tavan-duvar gibi bileşenler bulunmuyor. Yerçekimsiz ortamda bu tür tanımların yerleşik olması mekan kullanıcısı olan astronotların psikolojik olarak kötü etkilenmesine sebep olacaktır. Örneğin, tanımlı bir döşeme düşünelim. Yerçekimsiz ortamda astronot ters dönebilir. Bu durumda kullanıcı algıları hızla karışarak paniğe kapılmasına sebebiyet verecektir. (Editör Yorumu)



